DEHB’NİN TANINMASI VE TEDAVİSİ NEDEN ÖNEMLİ

  • DEHB’NİN TANINMASI VE TEDAVİSİ NEDEN ÖNEMLİ
  • DEHB, çocukluk çağının en sık görülen ve genetik ağırlığın en yüksek olduğu nöropsikiyatrik bozukluklarından birisidir. Çocukluk çağında görülme sıklığı % 7-9, erişkinlik döneminde ise %3-4 civarındadır. Bu oranlar oldukça yüksektir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocukluk dönemi başlangıçlı, nörogelişimsel bozuklukla karakterize, etkisinin tüm yaşam boyu görülebildiği nöropsikiyatrik bir bozukluktur. DEHB anne-babanın yetiştirme biçimlerinin doğrudan sonucu olmayan, kalıtsal özelliklerin ağır bastığı, hakkında oldukça bilgi sahibi olduğumuz bir rahatsızlıktır.
  • DEHB ailesel bir hastalıktır. Anne-babadan kalıtım yoluyla geçer. Yetişkinlikte de bu rahatsızlık belirtileri farklılaşır ama devam eder. Önlem alınmayan tanı konulmayan ve tedavi edilmeyen DEHB’li çocuklar gelebilecekleri sosyal konumlara gelememekte, zekasına uygun eğitim alamamaktadırlar. Sonuç olarak bu çocuklar kendilerine, ailelerine ve topluma faydalı/yararlı olabilecekken ailelerinin, eğitim verenlerin tanıyamaması ve tedaviye yönlendirememesi nedeniyle hem kendi yaşamları kötü etkilenmekte hem de ailesi ve toplum kayba uğramaktadır.
  • Farkına varılmayıp tedavi edilmeyen çocuklar eğitim hayatından kopmakta hak ettiği akademik başarıya ulaşamaktadır. Dahası bu çocuklar uyuşturucu madde ve diğer kötü alışkanlıklara meyilli olduklarından tedavisiz kalmaları topluma çok daha büyük maliyetler getirmektedir. DEHB’li çocuklar, kendilerini yatıştırabilmek için alkol ve uyuşturucu maddeleri kullanmakta ve yasadışı ilaç kullanımına yönelmektedir. DEHBgörülen bireylerin görülmeyen bireylere kıyasla bağımlı olma olasılıkları daha fazladır. DEHB’si bulunan ve  bir uzman tarafından tedavi görmeyen bireylerin %50 ye yakını bağımlı olmaktadırlar. Bu orana yemek ve takıntılı davranışlar sergileyerek semptomları yatıştıranlar dahil değildir. Madde bağımlısı olan ya da geçmişte madde bağımlısı olan bireyler aslında kendi seçtikleri maddelerle umutsuzca iyi olmaya çalışan kişilerdir. Tedavi edilmeleri halinde bağımlı olmayacak bir grup olan DEHB’li çocukları tanınması ve tedavi edilmesi hayati önemdedir. Rahatlatıcı olarak gördükleri deneyen çocuklar kolayca bağımlı olmakta ve kolayca suça yönelmektedir. “Çözüm” olarak başlayan bu geçici rahatlık daha sonra bağımlılığa, düşünmeden işlenen suçlara, aile içi şiddetine, tehlikeli işlere düşünmeden atılmaya, kaybedilen işlere, ilişkilere ve ölüme dönüşür. DEHB’yi ilaçla tedavi etmekten kaçınan çoğu anne baba, terapist ya da doktor istemeden de olsa bireyin bağımlı olmasına yol açabilir. DEHB görülen her birey ilaç tedavisi görmek zorunda değildir. Ancak ilaçla tedavi edilmesi gereken vakalarda (yani bir uzman tarafından teşhis konulmuş) yakından takip edilen reçeteli ve kontrollu doğru ilaçla bağımlılığın önün geçilebilir. Doğru ilaç konsantre olmaya, dürtüleri kontrol etmeye ve enerji seviyesini dengelemeye yardımcı olduğunda kişi bağımlılık yaratan maddelerle geçici rahatlama yolunu seçmeyecektir.
  • Bu tür bilgilendirme çalışmaları, çocukları eğitim hayatından kopmasına ve toplumumuz için tehlike zillerinin çoktan başladığı uyuşturucu madde bağımlılığına başlamada en büyük etmenlerden biri olan DEHB’nin tanınması ve farkındalık oluşturulmasına katkı sağlar. Hedefim, eğiticilerin ve rehberlik hizmetlerini yürütenlerin bu bozukluk hakkındaki bilgilerinin güncellenmesi ve ailelerin ve toplumun bu bozukluk hakkında farkındalık düzeyinin artırılmasınıartırmaktır. Bu ve benzeri tanıtım ve farkındalık oluştuırma çabaları tüm toplumun başta eğitim camiası ve aileler olmak üzere tüm toplumun bilgilendirilmesi ve önlem alınmasına yönelik faaliyetler grubundandır.