ANTİDEPRESAN KULLANIMI YAYGINLAŞIYOR
Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’deki antidepresan ilaç kullanımıyla ilgili açıkladığı verilere göre Türkiye’de, her 10 kişiden 1’i antidepresan kullanıyor.
Tedavi için uzmanlara başvuranlar kadar maddi kaynaklı sebeplerden ötürü hekimlere danışamamanın da yaygın olduğu biliniyor. Bu bilinen yaygın gerçek de dâhil edildiğinde Türkiye’deki antidepresan kullanım oranı iyice artıyor.

“DEPRESYON HALİ ANLIK DUYGU DURUMU DEĞİLDİR”
Depresyon tanısının hekimler tarafından birçok hastaya koyulması ile birlikte antidepresan kullanımı da tüm dünyada yaygınlaştı. Uzun süren duygu durumunda depresyon tanısına varılabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Hasan Herken, antidepresan kullanımı ile ilgili şunları söyledi: “insanların anladığı ile psikiyatri uzmanların anladığı depresyon arasında fark var. İnsanlar gelip geçen duygu durumlarını depresyon zannediyorlar. Aynı duygu halinin en az 15 gün sürmesi gerekir. Geçici olan, gün içinde gelip geçen duygu hallerinde depresyondan bahsedilemez. Gün içinde olan anlık duygu halleriyle hekimler depresyon tanısı adı altında incelemezler. Yaşanan duygu halinin anlık değil de tüm gün sürmesi gerekir. Bu belirtilerin var olduğu hastalara depresyon tanısı koyabiliriz.”

DEPRESYON, POPÜLER KÜLTÜRÜN BİR PARÇASI OLABİLİR Mİ?
‘Depresyondayım’ kelimesinin ağızlarda bu kadar yaygın olmasının aslında biraz da popüler kültürün ittirmesine bağlı olduğunu dile getiren Herken : “insanların sürekli depresyondayım demesi ağızlarında alışkanlık haline getirmeleri aslında popüler kültürün ittirmesi. Antidepresanların her şeye çare imiş gibi sunulması da aslında büyük bir yanılgı. Bu yüzden de bu tür ilaçlar gereğinden fazla kullanılıyor olabilir. Olayın diğer bir tarafı da aslında bu grup ilaçların fazladan kullanımının vereceği zarar kullanılmamış olmasından daha kötüdür. O yüzden hekim kontrolünde dozunda olan her tanı hayat kurtarır. Popüler kültürün dayatmasıyla yapılan yanlış müdahaleler ve yanlış ilaç kullanımı değil.” dedi.

GENÇLER DAHA FAZLA ANTİDEPRESAN KULLANIYOR
Antidepresan kullanımında yaş ve cinsiyete göre kıyaslama yapan Prof. Dr. Hasan Herken, genç nüfusun daha fazla antidepresan kullandığını belirtti. Herken : “ Antidepresan kullanımında da cinsiyet belirtirsek kadınlar, yaş olarak kıyaslama yaparsak da gençler daha ağırlıklı diyebiliriz. Gençler geleceğe dair umutlarını yitirmek üzereler. Z kuşağının antidepresan kullanma oranı eskiye göre fazla. Bugün çocuklar sınavlarda başarılı olsalar bile mülakatta eleneceklerini düşündükleri için aşırı bir kaygı ve endişe içindeler. Bu kaygıdan ötürü çalışmayı da bırakıyorlar. Ebeveynlerin de çocuklarını ikna etmesi zorlaştı. Çok fazla kuşak çatışması yaşanıyor. Hem ebeveynler hem de çocuklar bu durumdan olumsuz etkileniyorlar. Ekonomik problemlerde depresyonun diğer bir etki ayağı. Bugün açlığı kıtlığı konuşuyoruz. Artık bir gencin ev, araba alması hayal gibi bir şey. 90’ların gerisine döndük hatta daha kötü bir durumdayız. Güvenlik sorun, barınma sorun, adalet sorun. Gençler bunları yaşayıp görünce iyice endişeli bir
ruh haline sahip oluyorlar. Bu da antidepresan ilaçlarına yönelmelerine sebep oluyor.” diyerek genç nüfusun neden antidepresana başvurduklarını açıkladı.

“TÜRKİYE’DE ANTİDEPRESAN İLAÇLARI ÇOK UCUZ”
Prof. Dr. Hasan Herken, “Türkiye’de antidepresan ilaçlarının çok ucuz olduğuna vurgu yaptı. Hekim onayı olmadan reçetesiz alınamayan bu ilaç grupların Türkiye’de satın alım gücünün daha ucuz olduğuna dikkat çeken Herken: “Amerika birleşik devletlerinde sigorta kurumları psikiyatri doktorların ilaç yazmasını destekliyorlar. Sebebi ise psikoterapiler çok pahalı. İlaç kullanımı terapilere göre maliyet olarak çok daha ucuza geliyor. Bu yüzden ilaç kullanımı daha yaygın .” dedi.

“DOKTORLARIN MAAŞI POLİTİKA KONUSU OLMAMALI”
Son zamanlarda gündemde olan doktorların maaş konusuna da değinen Prof. Dr. Hasan Herken: “Devlet hastanelerinden randevu almak çok zor. Alınan randevu
tarihleri çok uzak. Devlette çalışan doktor olmak da çok zor. Çünkü hastanızı beş dakikada tanı koyup tedavi edilmesi bekleniyor sizden. Ama bunun mümkün olamayacağını herkes biliyor. Âmâ yine de doktorlar iyi niyetli olarak o kısacık zaman diliminde tanıyabildikleri kadarıyla hastaya ilaç yazıyorlar. Bu pencereden bakarsak da yine ilaç kullanımını artıran diğer bir etkeni daha yakalamış oluyoruz. Beş dakika içine sıkıştırılmış bir doktor hasta ilişkisi ne kadar sağlıklı olabilir? Yine de doktorlarımız hastanın durumunun daha da kötüye gitmemesi için hiç kullanmamaktansa o hastalara ilaç tedavisine başlıyorlar. Bu tamamen doktorunun insanlığa hizmet etmesiyle alakalıdır aslında. Çünkü ilaç başlanmayan hasta ya intihar ederse? Ondan sonraki hukuki ve vicdani süreç daha ağır olur. Bu anlamda devlet hastanelerinde çalışan doktorların yükümlülükleri çok ağırdır. Buna nazaran aldıkları maaş da göze batmamalıdır. Hele hele politika konusu hiç olmamalıdır. Orada tartışılması illa gündem olması gereken bir konu olacaksa bu insan hayatı olmalıdır” diyerek sitemi etti.

Son yıllarda kaydedilen teknolojik ilerlemeler beyinde hücresel elektrik akımını ölçmek ve değiştirmek konusunda bazı cihazların geliştirilmesini sağladı. Bu cihazlardan biri TRANSKRANİYAL MANYETİK UYARIM ( TMU ) sistemidir.

2008 yılında ABD Gıda ve İlaç dairesinden depresyon için ruhsat alan TMU tedavisi sonraki yıllarda Obsesif Kompulsif Bozukluk için de ruhsat aldı.

Eğer aşağıda saydığım gruplardan iseniz TMU tedavisi sizin için uygun bir tedavi seçeneği olabilir.

1-Doğum sonrası ilaç tedavisi önerildi ve çocuğunuzu emzirmek istiyor ve anne sütünü alsın istiyorsanız.

2-Gebelik öncesi ve gebelikte ilaç kullanmak istemiyorsanız

3-İlaçlarla iştah artışı sonucu kilo alıyor ve bundan rahatsız iseniz

4-Hızlı sonuç almak istiyorsanız

5-Metabolik sorunları olan ve ilaç kullanmak istemiyorsanız

6-Karaciğer, böbrek gibi organlarıyla ilgili sorunlar yaşıyorsanız

7-İlaç yan etkilerinden muzdaripseniz

8-Çok sayıda antidepresan kullanmış fakat sonuç alamamışsanız

TMU sizin için uygun olabilir.

Transkraniyal manyetik uyarım (TMU) beynin herhangi bir cerrahi işlem olmaksızın uyarımına izin veren nörofizyolojik bir tekniktir. tTMU (rTMS) tedavisi beyne doğrudan elektrik vermeden, manyetik alan oluşturup beynin doğal elektriğini aktive eden bir sistemdir.

Yaklaşık 30 yıldır araştırmalarda hatta doğrudan teşhis ve tedavide uzun yıllardır kullanılmaktadır.

İlk transkraniyal beyin uyarım cihazı 1985 yılında Anthony Barker ve ark. tarafından geliştirilmiştir. Hatta bu araştırmacılar bu aracı kendi üstlerinde de denemişlerdir. O tarihten bu yana TMU çeşitli önemli gelişim aşamaları göstermiştir.

Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) pekçok nörolojik, psikiyatrik hastalıkta etkinliği vardır. Psikiyatride ise TMU son yıllarda özellikle depresyonda önem kazanmaya başlamıştır. TMU ile Depresyonda ilaçsız olarak sonuç almak mümkündür.

Toplam 20 seans ve ortalama 20 dakika süre ile beynin belirli bölgelerinin manyetik olarak uyarılarak bu bölgelerin çoğu zaman aktive edilmesi esasına dayanır. Psikiyatrik hastalıklarda beynin belirli bölgelerinin düşük aktivite sergilemesi veya bazı bölgelerinin aşırı aktif oluşu çalışmalarda da saptanmaktadır.

Bilinç kaybı yaşatan, suni olarak sara nöbeti geçirtmeye dayalı elektroşok-elektrokonvulsif (EKT) tedavi olarak adlandırılan anestezi altında yapılan şok tedavisine göre çok daha güvenli bir tedavi yöntemidir. Anestezi gerektirmeden hasta uyanıkken yapılır. Özellikle tedaviye dirençli depresyon hastalarında, gebelerde, emzirme döneminde veya diğer ilaç kullanımının uygun bulunamayabileceği durumlarda kullanılmaktadır.

10 gün süreyle ve 10 seans üzerinden başlanan bu yöntem gerekirse 15-20 seansa kadar uzayabilir.

TMU nedir?

Hızla değişen manyetik alanlar yoluyla (elektromanyetik indüksiyon), dokularda indüklenen zayıf elektrik akımları uyarıma yol açar. Bu şekilde, ameliyata veya dıştan elektrotlara ihtiyaç olmaksızın, beyin aktivitesi tetiklenir veya modüle edilebilir. Tekrarlanan, transkraniyal manyetik uyarım (tTMU) depresyon, kaygı bozukluğu gibi bir dizi bozukluğun tedavisinde umut vaat etmektedir. Sonuç olarak mevcut durumu ile EKT’ye alternatif, iyi bir seçenektir.

TMU hangi hastalıklarda etkilidir?

TMU birinci basamak tedavisi olarak tavsiye edilmez. FDA’in 2008’de onayladığı ve APA’nın yayınladığı 2010 tarihli ‘guideline’ da bir ilaç uygulamasına cevap vermemiş depresyon tedavisinde Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) uygulanması seçenek olarak önerilmektedir. Tipik olarak sadece standart tedavilerle düzelme kaydedilememiş depresyon hastalarında veya elektrokonvülsif tedaviyi düşünebilen fakat bir başka alternatif denemek istenilen hastalarda kullanılır. Depresyonu uzun süren veya standart tedavilerle düzelmemiş olan hastalar bu prosedüre aday olabilirler. Tedaviye dirençli psikiyatrik vakalarda tTMU önemli bir seçenektir. Standart tedavilerle yeterli düzelme kaydetmeyen hastalara; negatif belirtili şizofreni, hallüsünatuar durumlar, bağımlılık, OKB ve dirençli diğer psikiyatrik bozukluklar için ümit vaat eden bir tedavi olarak ilgiyi hak etmektedir. Önemli olan hekimin içindeki klinisyenin sesini dinleyerek hastanın remisyon yolunda bir basamak daha ilerlemesi için karar verebilmesidir.

Tedavi sorumluluğu sadece yapılan tedavilerle ilgili değildir, yapılması seçenek olarak var olan potansiyel tedavileri de kapsar. Diğer taraftan tTMU protokolünün belirlenmesi ve güvenlik ekranının göz önüne alınması hekimin dikkat edeceği önemli hususlardır. FDA’in 2008’de onayladığı ve APA’nın yayınladığı 2010 tarihli ‘guideline’ da bir ilaç uygulamasına cevap vermemiş depresyon tedavisinde TMU uygulanması seçenek olarak önerilmektedir. Tipik olarak sadece standart tedavilerle düzelme kaydedilememiş depresyon hastalarında veya elektrokonvülsif tedaviyi düşünebilen fakat bir başka alternatif denemek istenilen hastalarda kullanılır.

TMU ayrıca ilaç kullanımının kısıtlandığı durumlarda  örneğin; gebelikte, emziren annelerde ve kalp hastalarında rahatlıkla kullanılabilir ve bu yönüyle hasta ve hekime büyük kolaylık sağlamaktadır.

TMU /tTMU’nun beyine etkisi var mıdır?

TMU ile beyindeki hücrelerin elektriksel iletisine müdahale edilir. Beynin elektriksel ve kimyasal ileti ile çalıştığı düşünülürse bu müdahalenin beynin yeterli çalışmayan doğal süreçlerini harekete geçirici etkisi vardır. Dışarıdan elektrik akımı vermeden, güçlü ama kısa bir manyetik alan oluşturarak tedavi etkisi oluşturulur. Böylece beyinde hedeflenen alanda “nöronal depolarizasyon” dediğimiz değişim oluşur.

TMU /tTMU’nun Elektrokonvülsif terapiden (EKT) farkı nedir?

EKT beyine doğrudan elektrik akımı verilerek uygulanır. Hastane ortamında ve genel anestezi altında yapılması gereklidir. TMU tedavisi ise ayaktan uygulanabilir, anestezi ya da analjezik gerektirmez. Çoğu kez hasta hafif baş ağrısı ve uyarım uygulanan yerde hafif bir rahatsızlık dışında herhangi bir olumsuz etki hissetmez.

TMUtTMU (TMS/rTMS) seansın süresi ne kadardır?

Seans süresi hastanın bireysel ihtiyacına göre belirlenir. 5 ila 30 dakika süre ile belirlenen sıklıkta, belirlenen frekans ve şiddetteritmik uygulama yapılır.

TMUtTMU (TMS/rTMS) hangi hastalıklarda etkilidir?

Şu anda öncelikle önerilen tedavi alanları; Tedaviye Dirençli Depresyon, Şizofreni ve Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Şizofreni ruhsal bozukluklarıdır. Gebelikte, emziren annelerde ve kalp hastalarında kullanılabilmesi, ilaç tedavisine karşı üstünlüğünün olduğuna dikkat çekilmektedir.

Konuşma bozuklukları, epilepsi, Parkinson ve bazı felçlerde şimdilik deneysel amaçlarla kullanılmaktadır. Araştırmalar sürmektedir.

TMU/tTMU’nun çocuklarda kullanımı nasıldır?
Otizm ve hiperaktivitede kullanım ile ilgili bilimsel çalışmalar sürmektedir.

TMU/tTMU nasıl uygulanır?

Psikiyatrik değerlendirme ve ardından beynin işlevsel olarak fonksiyonel MRI veya Kantitatif EEG ile görüntülenmesinden sonra, düşünülen tanıya göre uygun görülen alanın belirlenmesi ve o bölgeye uygulanması önerilir. Depresyonda genelde sol ön alın bölgesine bobin yerleştirilir. Ritmik uyarılar verilir. 10 ila 30 dakikalık seanslar halinde 20 seanstan az olmamak üzere uygulanır. Saçların temiz olması dışında bir ön hazırlığa gerek yoktur.

TMUtTMU (TMS/rTMS)’nun faydaları nelerdir?

  •  Oldukça etkili klinik araştırma sonuçlarına dayalı olarak, tTMU tedavisinin başarı oranı, farmakoterapiden daha fazla ve elektro konvülsif tedaviden daha azdır.
  •  Az veya sıfır yan etkisi vardır. En şiddetli yan etki hafif bir baş ağrısıdır.
  •  Çabuk başlangıçlı terapötik etki (tipik olarak 1 hafta içerisinde) gösterir.
  •  Vücuda doğrudan müdahale edilmez. Yani invaziv bir girişim gerektirmez.
  •  Anestezi gerektirmez.
  •  Hasta ayakta tedavi edilir.
  •  Spesifik nöron devrelerini üstün hedefleme gücüne sahiptir.
  •   Sadece 2 ile 4 haftalık tedavi gerektirir.
  •  Tedaviye dirençli kişilerde terapötik fayda sağlar.
  •  tTMU uygulaması için hastaların ilaç kullanmayı bırakmasına gerek yoktur.
  •  Tedaviye cevap vermeyenlerin depresyon semptomlarında tipik olarak oranında bir azalma elde edilir.
  •  Majör depresif bozukluğu ve bipolar bozukluğu olan hastaların tedavisinde eşit değerde etki sağlar.
  •  Tedavi parametreleri her hasta için bireysel olarak saptanır.
  •  Protokoller her bireysel hastanın spesifik tanısına dayandırılır ve en etkili tedavi seyrine imkân verir.
  •  Hastalar tedavi seyri boyunca depresyon ve anksiyete değerlendirme ölçeklerine kaydedilen ilerlemeden haberdar edilir.
  •  Hastanemizde uygulanan tedavi parametreleri ve tüm tTMU prosedürlerinden elde edilen sonuçlar, özel geliştirilmiş yazılım programı kullanılarak takip edilmiştir. Bu durum medikal kadronun her hastanın tedavide kaydettiği ilerlemeyi takip etmesine ve sonuçlar üzerine bireysel bazda geribildirimde bulunmasına izin verir.
  •  Etkili bir tedavi modalitesinde olduğu gibi, iyileşme derecesi kişiden kişiye değişir. Hastanemizde bir tıp doktoruyla prosedür öncesi başlangıç konsültasyonu, kişinin depresyon yoğunluğuna, medikal öyküye ve beklentilere dayalı, olası sonlanım aralığını belirlemeye yardımcı olur.

Yaşlılarda depresyon tedavisinde TMU uygulanır mı?

Geç yaş depresyonu, tedaviye dirençte önemli bir konudur. Yaşlılarda tedaviye dirençli depresyon daha sık görülür, kombinasyon ya da güçlendirme tedavileri ilaç etkileşimleri açısından daha büyük riskler taşır. Bu hasta grubunda sınırlı sayıda TMU çalışması vardır. Ülkemizde yaşlılarda depresyon tedavisinde TMU kullanımıyla ilgili yapılan tek araştırmada ise 66,6 yaş ortalamasına sahip tedaviye dirençli depresyon hastası 65 yaşlıda sol DLPFC alanına ortalama 18 seans TMS, antidepresan tedaviyle eş zamanlı uygulanmıştır. Tedavi sonucunda 65 hastanın 38’inde kısmi düzelme, 19’unda ise tam düzelme sağlanmıştır. Bu çalışmada depresyon belirtilerinde kötüleşme olan olgu bulunmamış ve herhangi bir ciddi yan etki ya da kognitif kötüleşme bildirilmemiştir. (Hızlı Sayar ve arkadaşları 2013).

tTMU Prosedür Tanımı

  • tTMU tedavisi, depresyon ve diğer duygudurum bozukluklarından etkilendiği düşünülen beyin bölgelerine uygulanır.
  •  tTMU sayesinde beynin bazı bölgelerindeki etkinliği seçici olarak modüle etmek veya değiştirmek mümkündür.
  •  tTMU, beyin üzerinde, depresyonun yanı sıra, çeşitli durum ve hastalıkların tedavisinde etkililiği görülmüş olan, bir takım olumlu tesirler oluşturur (örn., uyarıcı veya baskılayıcı etkiler gibi)
  •  Tedavi, vurulu (pulsed) manyetik alan aracılığıyla beyindeki elektriksel aktiviteyi etkiler. Sekiz şeklindeki metal bir bobin aracılığıyla kısa, akım vuruları verilerek manyetik bir alan oluşturulur, (aşağıdaki resme bakınız.)
  •  Plastikle kaplı metal bobin saçlı deriye yakın tutulur, böylece manyetik alan korteksin veya beyin yüzeyinin özel alanlarına odaklandırılır.
  •  tTMU‘da oluşturulan manyetik alan, kafatasına ve saçlı deriye ağrısız ve güvenli bir biçimde nüfuz eder ve spesifik nöronlarda (beyin hücreleri) bir akım indükler.
  •  Manyetik uyarım düzenli aralıklarla iletildiği için, tekrarlanan TMU veya tTMU olarak adlandırılır.
  •  Uyarı sayısı, uyarı gücü ve süresi ve uyarı aralığının uzunluğu gibi, uyarım parametreleri bütünüyle değişebilir. Doğrudan spesifik beyin hücreleri hedeflenirken parametreleri değiştirebilme gücü, tTMU‘nun oldukça değerli tedavisel bir potansiyele sahip olduğunu düşündürür. Ayrıca tedaviyi her hastanın ihtiyacına göre uyarlamak mümkündür.
  •  Klinik deneylerde ve medikal araştırma çalışmalarında tTMU tedavisinin geçerliliği çok yönlü olarak test edilmiştir. 2002’den beri Kanada’da kullanımı onaylanmıştır.
  •  Çeşitli tıp dergilerinde yer alan hakemli makalelerde, tTMU tedavisinin Parkinson hastalığı, işitsel Halüsinasyon, Şizofreni, Obsesif Kompülsif Bozukluk, Kulak çınlaması, Yeme Bozuklukları, Migren tipi baş ağrıları, Ağrı Tedavisi ve diğer duygudurum bozukluklarının tedavisinde umut vadettiği belirtilmiştir.
  • Çeşitli tıp dergilerinde yer alan hakemli makalelerde, tTMU tedavisinin Parkinson hastalığı, işitsel Halüsinasyon, Şizofreni, Obsesif Kompülsif Bozukluk, Kulak çınlaması, Yeme Bozuklukları, Migren tipi baş ağrıları, Ağrı Tedavisi ve diğer duygudurum bozukluklarının tedavisinde umut vadettiği belirtilmiştir.

Fayda Süresi

  • Tipik olarak, tedaviye başlandıktan bir-iki hafta içerisinde iyileşme görülür.
  • Hastaların çoğu tedavinin ikinci haftasında terapötik faydayı fark etme eğilimindedir.
  • Depresyon semptomlarında anlamlı azalmalar elde etmek için, geç cevap verenlere üçüncü hafta ilave bir seanslar uygulanması gerekebilir.
  • Ortalama olarak, hastalar yaklaşık 8-12 ay sonra idame terapisi’ne girerler. Bu zaman dilimi her hastaya göre değişir.
  • Ortalama olarak, idame terapisi ilk başta tamamlanan tTMU seans sayısının yarısını içerir.

Bu sayfa hazırlanırken https://npistanbul.com/eriskin-psikiyatri/tmu-tedavisi sayfasından yararlanılmıştır. Daha ayrıntılı ve geniş bilgileri bu sayfada bulabilirsiniz.

tTMU tedavisi için daha ayrıntılı ve geniş bilgi için https://npistanbul.com/eriskin-psikiyatri/tmu-tedavisi adresine başvurabilirsiniz.